Enneagram Tiplerinin Benlik Yapısı

Öncelikle şunu belirteyim ki, Enneagram’ın insana ve kişiliğe yaklaşımı çağdaş psikolojiden biraz farklıdır. Enneagram insanı psikolojik temelli değil, ontolojik, ahlaki ve potansiyel olarak ele alır. İnsanı ortaya çıkmış tutum ve davranışlarıyla değil, potansiyeli ile inceler. İnsanın önce bütünsel potansiyelini, sonra bölünmüş merkezlerin potansiyelini en son olarak da tiplerin potansiyellerini açıklar. Enneagrama göre potansiyellerin hepsi birden ortaya çıkmaz, yaşam içerisindeki dışsal koşullara bağlı olarak ortaya çıkar. Bazı potansiyellerin ortaya çıkması 40’lı, 50’li yaşları bulabilir.

Enneagram insan ve evreni ayırmaz, evrensel varoluş ve hareket dinamikleri ile insanın varoluşsal ve eylemsel dinamiklerinin aynı olduğu ve evrenle insanın bütünlük içinde hareket ettiği savını savunur. Bu nedenle Enneagramla ilgili yaklaşımları psikolojik terminoloji ile değil, Enneagramın kendi terminolojisi ile ifade etmeyi tercih ediyoruz.

Enneagrama göre insan, ikinci bilinç düzeyine düştüğünde (egoist benlik), evrenden ve ötekilerden ayrı bir varoluş, değer ve anlam yaratmaya çalışır. Bu ayrışma onun yeni bir kişilik, benlik ve varoluş mücadelesi yüklenmesiyle devam eder.

Enneagrama göre benlik, “ben” ve “ötekiler” ayrışmasını benimsemiş, ancak dualite (iki üçlü kıyasllama) ile yorumlama yapabilen, düşük dikkat düzeyinde üretilen algı ve  tutumlar bütünüdür. Mutlak surette kendini “ötekilere göre” kıyaslama ve konumlandırma vardır.

Benlik algılaması, ötekilere göre “benim varlığım, benim değerim ve benim anlamım” “nasıldır” “nasıl olmalıdır” “nasıl sağlarım” sorularının peşine düşmüş bilişsel örüntülerden oluşur. Bu sorulara gündelik yaşamdaki algıların yorumlanmasıyla verilen cevaplar tiplerin tutumlarına ve duygulanımına kaynaklık eder.

Enneagram açısından tiplerin benlik yorumları, ikinci dikkat-bilinç düzeyinde üretilen, bilinçten mahrum mekanik bir yapıya sahip ve dürtüseldir. Benlik algısı üreten bilinç düzeyinden ayrılmadıkça, benlik algımız bizi ele geçiriyor, bireyliğimiz silikleşiyor, kişiliğimiz aktif oluyor. Kişilik (persona), ötekilere gösterdiğimiz yüzümüzdür. Kişilik, ötekinin görmek istediği bir imaj ürettiği için, “başkalarının arzularının nesnesi” (Agah Aydın) olma halidir.

Birey ile kişilik arasındaki en önemli farklılık bireyin varlık, değer ve anlamını içinde aramasına karşılık, kişiliğin bunları dışarıda aramasıdır. Bu nedenledir ki egodan ayrılıp birey olma yolculuğu olarak aydınlanma; varlık, değer ve anlamını içsel olarak keşfetme ve hissetme sürecidir.

Enneagram tiplerinin temel benlik görünümü, benlik yapısı, benlik algısı ve ötekiler algısı şu şekildedir:


1. Mükemmeliyetçi: Eleştirel benlik. Ben mükemmelim, ötekiler kusurlu.


2. İlgici: Saklanmış Benlik. Ben yardımseverim, ötekiler muhtaç.


3. İmajcı: Yapmacık benlik. Ben imrenilenim, ötekiler silik.


4. Farklılıkçı: Bireyci benlik. Ben özelim, ötekiler sıradan.


5. Gözlemci: Geri çekilmiş benlik. Ben uzmanım, ötekileri tanımalıyım.


6. Kuşkucu: Kuşkulu benlik. Ben sadığım, ötekiler güvenilmez.


7. Maceracı: Bencil benlik. Ben eğlenceliğim, ötekiler sıkıcı.


8. Karizmacı: Öne çıkarılmış benlik. Ben güçlüğüm, ötekiler zayıf.


9. Uzlaşmacı: Sindirilmiş benlik. Ben barışçılım, ötekiler de insan. 

Dr. Abdurrahman Subaş

Eğitim ve Yönetim Bilimci

16.03.2019