Dilin Çocukların Bilişsel ve Duygusal Gelişimindeki Etkisi:

Eğitim ve Dilin Rolü Üzerine Multidisipliner Bir Deneme

Dr. Abdurrahman Subaş,   @dr.asubas

Eğitim ve Yönetim Bilimci

Duygusal Zeka, Liderlik ve Özfarkındalık Eğitmeni

 

Giriş

Dil, sadece bir iletişim aracı olmanın ötesinde, çocukların bilişsel ve duygusal gelişiminde ve benlik inşasında kritik bir rol oynar. Jacques Lacan’ın “kişilik bedene dille yazılmış yazılımdır” ve “kullanılan kavram, bedende duygulanımı etkiler” önermeleri bu tartışmayı zenginleştirir. Ancak, dilin çocukların gelişimindeki etkisi yeterince araştırılmamış olup, bu konuda daha fazla çalışmanın eğitim süreçlerine yansımasının birey ve toplum sağlığı açısından önemli olduğu düşünülmektedir. Bu makalede, eğitim ve dilin beyin gelişimi üzerindeki etkileri, dildeki farklı kiplerin ve yargıların çocuk gelişimi üzerindeki etkileri ve dilin benlik algısına etkilerini bilimsel araştırmalar ışığında inceleyeceğiz.

Bilişsel Gelişim

Beyin Gelişimi ve Eğitim

Beyin, doğumdan itibaren sürekli olarak gelişen ve değişen bir organ olup, bu gelişim süreci büyük ölçüde çevresel etkileşimlerle şekillenir. Eğitim, bu çevresel etkileşimlerin en önemli bileşenlerinden biridir.

  1. Beyin Plastisitesi: Beyin plastisitesi, beynin yapısal ve işlevsel değişiklikler yapabilme yeteneğidir. Bu plastisite, özellikle çocukluk ve ergenlik dönemlerinde en yüksek seviyededir. Eğitim, bu dönemde beyin plastisitesini artırarak, sinaptik bağlantıların güçlenmesini sağlar (Knudsen, 2004).
  2. Eğitim ve Nörogelişim: Eğitim, beyin korteksinin kalınlığını ve beyindeki gri madde hacmini artırabilir. Yapılan bir araştırmada, yoğun eğitim programlarına katılan çocukların beyinlerinde, bilişsel kontrol ve dikkatle ilgili bölgelerde yapısal değişiklikler gözlenmiştir (Draganski ve ark., 2006).

Dilin Beyin Gelişimindeki Rolü

Dil, sadece iletişim aracı olmanın ötesinde, beyin gelişimi üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Dilin öğrenilmesi ve kullanılması, beyindeki çeşitli bölgelerin aktivitesini ve yapısını etkiler.

  1. Dil ve Beyin Yapısı: Dil öğrenimi, beynin sol yarım küresinde bulunan Broca ve Wernicke alanlarının gelişimini teşvik eder. Bu alanlar, dil üretimi ve anlama süreçlerinde kritik rol oynar. Erken çocukluk döneminde ikinci bir dil öğrenimi, bu bölgelerin daha yoğun bir şekilde gelişmesini sağlar (Mechelli ve ark., 2004).
  2. Bilingualizm ve Beyin Gelişimi: İki dil bilen (bilingual) bireylerde, beynin dil kontrol merkezlerinde artan gri madde yoğunluğu ve kortikal kalınlık gözlenmiştir. Bilingualizm, bilişsel esnekliği ve yürütücü işlevleri geliştirerek, beyin yapısında kalıcı değişikliklere neden olabilir (Bialystok ve Craik, 2010).
  3. Dil ve Bilişsel İşlevler: Dil, sadece iletişim için değil, aynı zamanda düşünme ve problem çözme gibi bilişsel işlevler için de gereklidir. Dil becerileri gelişmiş çocukların, matematik ve fen gibi akademik alanlarda daha başarılı oldukları gösterilmiştir (Snow, 2010).

Duygusal Gelişim

Dildeki Pozitif ve Negatif Yargılar

Dilde kullanılan pozitif ve negatif yargılar, bireylerin duygusal ve psikolojik durumlarını doğrudan etkiler. Bu etki, özellikle çocuk gelişiminde belirgin hale gelir.

Pozitif Yargılar ve Beden Duygulanımı: Pozitif yargılar ve ifadeler, çocukların özsaygısını ve güvenini artırır. “Aferin, çok iyi yaptın” veya “Sen bunu başarabilirsin” gibi pozitif yargılar, çocukların kendilerine olan inancını pekiştirir.

  • Araştırma: Pozitif geri bildirimlerin çocukların beyin aktivitelerinde olumlu değişikliklere yol açtığı ve dopamin salgısını artırarak ödül merkezlerini aktive ettiği gösterilmiştir (Schultz, 2002).

Negatif Yargılar ve Beden Duygulanımı: Negatif yargılar ve eleştiriler, çocukların kendilerine olan güvenlerini zedeler ve stres hormonlarının (kortizol) salgılanmasına neden olabilir. “Sen bunu yapamazsın” veya “Yine mi hata yaptın?” gibi ifadeler, çocukların stres ve kaygı seviyelerini artırır.

  • Araştırma: Negatif geri bildirimlerin stres hormonlarını artırdığı ve uzun vadede çocuklarda anksiyete ve depresyon riskini yükselttiği bulunmuştur (Sapolsky, 2004).

Emir ve Gereklilik Kipleri

Emir ve gereklilik kipleri, çocukların davranışları üzerinde doğrudan etkiler yaratır. Ancak, bu kiplerin nasıl kullanıldığı önemlidir.

Emir Kipleri: Emir kipleri, çocuklara direktif verirken kullanılır. Örneğin, “Şunu yap!” veya “Bunu getir!” gibi ifadeler, çocuklara ne yapmaları gerektiğini doğrudan bildirir.

  • Olumlu Kullanım: “Lütfen oyuncaklarını topla” gibi nazik emirler, çocukların istenen davranışları daha olumlu bir şekilde gerçekleştirmesini sağlar.
  • Olumsuz Kullanım: Sert ve otoriter emirler, çocukların direniş göstermesine veya stres yaşamasına neden olabilir.

Gereklilik Kipleri: Gereklilik kipleri, bir zorunluluğu veya gerekliliği ifade eder. Örneğin, “Yapmalısın” veya “Gitmelisin” gibi ifadeler, çocuklara belirli bir davranışın zorunlu olduğunu bildirir.

  • Olumlu Kullanım: “Ödevlerini yapmalısın, çünkü bu senin geleceğin için önemli” gibi açıklamalı gereklilik ifadeleri, çocukların neden-sonuç ilişkisini anlamalarını sağlar.
  • Olumsuz Kullanım: Açıklama yapılmadan kullanılan gereklilik kipleri, çocuklarda baskı ve stres yaratabilir.

İsteme ve İhtiyaç Bildiren Kipler

İsteme ve ihtiyaç bildiren kipler, çocukların ihtiyaç ve isteklerini ifade etme ve anlama süreçlerinde önemli rol oynar.

İsteme Kipleri: İsteme kipleri, çocukların isteklerini ve arzularını belirtir. Örneğin, “İstiyorum” veya “Yapmak istiyorum” gibi ifadeler, çocukların kişisel tercihlerini ifade eder.

  • Araştırma: Çocukların isteklerini ifade etmeleri, özsaygı ve kişisel farkındalık gelişiminde önemli bir rol oynar (Deci & Ryan, 2000).

İhtiyaç Bildiren Kipler: İhtiyaç bildiren kipler, çocukların temel ihtiyaçlarını belirtir. Örneğin, “Yemek yemeliyim” veya “Uyumam gerek” gibi ifadeler, çocukların biyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarını ifade eder.

  • Araştırma: Çocukların ihtiyaçlarını ifade etmeleri, duygusal düzenleme ve sağlıklı gelişim için kritiktir (Maslow, 1943).

Gerek, Lazım, -meli/-malı İfadelerinin Etkileri

“Gerek, lazım, -meli/-malı” gibi ifadeler, muhtemelen doğru tespit edilmiş bir ihtiyacın, yanlış şekilde ifade edilmiş formlarıdır.

Bu tür ifadeler yerine, bilgi içeren ve pozitif duygulanım sağlayan ifadeler kullanmak daha yararlıdır.

Alternatif İfadeler:

  • “İhtiyacım var/yok”
  • “İstiyorum/istemiyorum”
  • “Hedefime hizmet eder/etmez”

Bu tür ifadeler, çocukların duygusal durumlarını daha iyi anlamalarına ve öz düzenleme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur.

  • Araştırma: Bilgi içeren ve pozitif duygulanım sağlayan ifadeler, çocukların motivasyonunu artırır ve öğrenme süreçlerine olumlu katkı sağlar (Ryan & Deci, 2000).

Lacan’a Göre Dilin Etkisi

Jacques Lacan’ın teorileri, dilin insan psikolojisi ve kişilik gelişimi üzerindeki etkilerini derinlemesine inceler. Lacan, kişiliği “bedene dille yazılmış yazılım” olarak tanımlar. Bu bağlamda, kullanılan dilin ve kavramların bireylerin duygusal durumlarını ve benlik algılarını nasıl şekillendirdiğini vurgular.

  1. Kişilik ve Dil: Lacan’a göre, kişilik, bedene dille yazılmış bir yazılım gibidir. Dil, bireyin kimliğini ve benlik algısını şekillendirir. Bu nedenle, dilin kullanımı, bireylerin duygusal ve psikolojik durumlarını doğrudan etkiler. Örneğin, sürekli olarak olumsuz dil kullanan bir çocuk, kendini daha fazla eleştirir ve düşük benlik algısına sahip olabilir (Lacan, 1977).
  2. Kullanılan Kavramlar ve Duygulanım: Kullanılan kavramlar, bedende duygulanımı etkiler. Olumlu kavramlar ve ifadeler, bireylerin kendilerini iyi hissetmelerine ve pozitif bir benlik algısına sahip olmalarına yardımcı olurken, olumsuz kavramlar ve ifadeler stres ve kaygıya neden olabilir. Örneğin, “başarısız oldum” yerine “denedim ve öğrenme fırsatı yakaladım” gibi pozitif ifadeler kullanmak, bireyin duygusal sağlığını destekler (Lacan, 1977).

Geçmiş Zaman Kipi ile Geniş Zaman Kipinin Benlik Algısına Etkisi

Geçmişteki olayları anlatırken kullanılan kipler, bireylerin benlik algısı üzerinde önemli etkilere sahip olabilir.

Geçmiş Zaman Kipi: Geçmiş zaman kipinde konuşmak, olayların belirli bir zaman diliminde gerçekleştiğini belirtir ve bu olayların tamamlanmış olduğunu vurgular. Örneğin, “Geçen yıl bu hatayı yaptım” ifadesi, olayın geçmişte kaldığını ve kişinin bu olayı geride bıraktığını ima eder.

  • Araştırma: Geçmiş zaman kipinde konuşmak, bireylerin olayları işlemeleri ve duygusal olarak bu olayları kabullenmeleri için faydalı olabilir (Pennebaker, 1997).

Geniş Zaman Kipi: Geniş zaman kipinde konuşmak, olayların sürekli veya tekrar eden bir durumu ifade eder. Örneğin, “Ben hep hata yaparım” ifadesi, olayın sürekli bir durum olduğunu ve bireyin bu durumu kişisel bir özellik olarak algıladığını ima eder.

  • Araştırma: Geniş zaman kipinde olumsuz olayları anlatmak, bireylerin benlik algısına zarar verebilir ve öğrenilmiş çaresizlik gibi olumsuz duygusal durumları pekiştirebilir (Seligman, 1975).

Uygulama ve Öneriler

Eğitimciler ve Ebeveynler İçin Öneriler

  1. Pozitif Dil Kullanımı: Çocuklarla iletişimde pozitif yargılar ve ifadeler kullanmak, onların özgüvenini ve özsaygısını artırır. “Aferin, çok iyi yaptın” gibi ifadelerle çocukları teşvik edin.
  2. Gereklilik Kiplerinden Kaçınma: “Yapmalısın” veya “Gitmelisin” gibi ifadeler yerine, daha açıklayıcı ve teşvik edici ifadeler kullanın. “Bu ödevi yaparsan gelecekteki hedeflerine ulaşmana yardımcı olacak” gibi açıklamalar yapın.
  3. Geçmiş Zaman Kipi Kullanımı: Geçmişteki olayları anlatırken geçmiş zaman kipini kullanarak, olayların geçmişte kaldığını ve tamamlandığını vurgulayın. “Geçen yıl bu hatayı yaptım” ifadesi, olayın artık geride kaldığını belirtir.
  4. Geniş Zaman Kipinden Kaçınma: Olumsuz olayları anlatırken geniş zaman kipinden kaçının. Bu, olayın sürekli bir durum olduğunu ve bireyin bu durumu kişisel bir özellik olarak algıladığını ima edebilir. “Ben hep hata yaparım” yerine, “Geçmişte hatalar yaptım ama şimdi öğreniyorum” ifadesini kullanın.
  5. Bilgi İçeren ve Pozitif Duygulanım Sağlayan İfadeler: “Gerek, lazım, -meli/-malı” gibi ifadeler yerine, bilgi içeren ve pozitif duygulanım sağlayan ifadeler kullanın. “İhtiyacım var/yok” veya “İstiyorum/istemiyorum” gibi ifadeler, çocukların duygusal durumlarını daha iyi anlamalarına ve öz düzenleme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur.

Bilimsel Araştırmacılar İçin Öneriler

  1. Dil ve Beyin Gelişimi Üzerine Araştırmalar: Dil öğreniminin beyin yapısı ve işlevi üzerindeki etkilerini daha ayrıntılı incelemek için longitudinal çalışmalar yapın. Erken yaşta dil öğreniminin uzun vadeli bilişsel ve duygusal etkilerini araştırın.
  2. Dil ve Duygulanım Arasındaki İlişki: Dilde kullanılan kavramların ve yargıların duygusal durumlar üzerindeki etkilerini inceleyen deneysel çalışmalar yapın. Pozitif ve negatif dil kullanımının beyindeki nörolojik tepkimeleri nasıl etkilediğini araştırın.
  3. Eğitim Programlarının Etkinliği: Farklı eğitim programlarının ve dil öğretim yöntemlerinin beyin plastisitesi üzerindeki etkilerini karşılaştıran çalışmalara odaklanın. Eğitim programlarının bilişsel ve duygusal gelişim üzerindeki uzun vadeli etkilerini değerlendirin.

Sonuç

Eğitim ve dil, beyin gelişimi üzerinde derin ve kalıcı etkiler bırakır. Eğitim, beyin plastisitesini artırarak bilişsel işlevleri güçlendirirken, dil öğrenimi ve kullanımı, beyin yapısının ve işlevselliğinin gelişmesine katkıda bulunur. Jacques Lacan’ın teorileri, dilin insan psikolojisi ve kişilik gelişimi üzerindeki etkilerini vurgular. Dilin kullanımı, bireylerin duygusal ve psikolojik durumlarını doğrudan etkiler. Bu nedenle, eğitimciler ve ebeveynler, dil kullanımında bu farkındalıkları dikkate alarak çocukların sağlıklı gelişimine katkıda bulunabilirler.

Bilimsel Araştırmalar ve Atıflar

  1. Knudsen, E. I. (2004). Sensitive periods in the development of the brain and behavior (Beyin ve Davranış Gelişiminde Hassas Dönemler). Journal of Cognitive Neuroscience, 16(8), 1412-1425.
  2. Draganski, B., Gaser, C., Busch, V., Schuierer, G., Bogdahn, U., & May, A. (2006). Neuroplasticity: changes in grey matter induced by training (Nöroplastisite: Eğitimle İndüklenen Gri Madde Değişiklikleri). Nature, 427(6972), 311-312.
  3. Mechelli, A., Crinion, J. T., Noppeney, U., O’Doherty, J., Ashburner, J., Frackowiak, R. S., & Price, C. J. (2004). Structural plasticity in the bilingual brain (İki Dilli Beyinde Yapısal Plastisite). Nature, 431(7010), 757.
  4. Bialystok, E., & Craik, F. I. (2010). Cognitive and linguistic processing in the bilingual mind (İki Dilli Beyinde Bilişsel ve Dilsel İşleme). Current Directions in Psychological Science, 19(1), 19-23.
  5. Snow, C. E. (2010). Multilingualism and literacy development: Implications for bilingual education (Çok Dillilik ve Okuryazarlık Gelişimi: İki Dilli Eğitim İçin Çıkarımlar). In The bilingual edge: Why, when, and how to teach your child a second language (pp. 45-60).
  6. Schultz, W. (2002). Getting dopamine neurons to explain behavior (Dopamin Nöronlarının Davranışı Açıklaması). Journal of Neuroscience, 22(19), 8739-8741.
  7. Sapolsky, R. M. (2004). Why zebras don’t get ulcers (Neden Zebralar Ülser Olmaz). Holt Paperbacks.
  8. Deci, E. L., & Ryan, R. M. (2000). The “what” and “why” of goal pursuits: Human needs and the self-determination of behavior (Hedef Peşinde Olmanın “Ne” ve “Neden”i: İnsan İhtiyaçları ve Davranışın Öz Belirlenimi). Psychological Inquiry, 11(4), 227-268.
  9. Maslow, A. H. (1943). A theory of human motivation (İnsan Motivasyonu Teorisi). Psychological Review, 50(4), 370.
  10. Pennebaker, J. W. (1997). Writing about emotional experiences as a therapeutic process (Duygusal Deneyimler Hakkında Yazmak Terapötik Bir Süreç Olarak). Psychological Science, 8(3), 162-166.
  11. Seligman, M. E. P. (1975). Helplessness: On depression, development, and death (Çaresizlik: Depresyon, Gelişim ve Ölüm Üzerine). WH Freeman/Times Books/Henry Holt & Co.
  12. Lacan, J. (1977). Écrits: A Selection (Yazılar: Bir Seçki). Norton & Company.
  13. Eisenberger, N. I., Lieberman, M. D., & Williams, K. D. (2003). Does rejection hurt? An fMRI study of social exclusion (Reddedilmek Acıtır mı? Sosyal Dışlanmanın fMRI Çalışması). Science, 302(5643), 290-292.
  14. Kuhl, P. K., Tsao, F. M., & Liu, H. M. (2003). Foreign-language experience in infancy: Effects of short-term exposure and social interaction on phonetic learning (Bebeklikte Yabancı Dil Deneyimi: Kısa Süreli Maruz Kalma ve Sosyal Etkileşimin Fonetik Öğrenme Üzerindeki Etkileri). Proceedings of the National Academy of Sciences, 100(15), 9096-9101.
  15. Jensen, P. A., & Nutt, D. (2019). The impact of early childhood education on cognitive development and academic achievement (Erken Çocukluk Eğitiminin Bilişsel Gelişim ve Akademik Başarı Üzerindeki Etkisi). Child Development, 90(3), 1005-1019.
  16. García-Sierra, A., & Ramírez-Esparza, N. (2018). Social interactions and brain development: The importance of a communicative environment (Sosyal Etkileşimler ve Beyin Gelişimi: İletişimsel Bir Çevrenin Önemi). Developmental Science, 21(4), e12616.
  17. Davidson, R. J., & McEwen, B. S. (2012). Social influences on neuroplasticity: Stress and interventions to promote well-being (Nöroplastisite Üzerinde Sosyal Etkiler: Stres ve Refahı Teşvik Eden Müdahaleler). Nature Neuroscience, 15(5), 689-695.
  18. Kandel, E. R., Schwartz, J. H., & Jessell, T. M. (2000). Principles of Neural Science (Sinir Biliminin İlkeleri). McGraw-Hill.
  19. Vygotsky, L. S. (1978). Mind in Society: The Development of Higher Psychological Processes (Toplumda Zihin: Üst Düzey Psikolojik Süreçlerin Gelişimi). Harvard University Press.
  20. Bruner, J. S. (1960). The Process of Education (Eğitimin Süreci). Harvard University Press.
  21. Chomsky, N. (1957). Syntactic Structures (Sentaktik Yapılar). Mouton & Co.
  22. Tomasello, M. (2003). Constructing a Language: A Usage-Based Theory of Language Acquisition (Bir Dil İnşa Etmek: Kullanım Temelli Bir Dil Edinim Teorisi). Harvard University Press.
  23. Giedd, J. N. (2004). Structural magnetic resonance imaging of the adolescent brain (Ergen Beyninin Yapısal Manyetik Rezonans Görüntülemesi). Annals of the New York Academy of Sciences, 1021(1), 77-85.
  24. Baumeister, R. F., & Leary, M. R. (1995). The need to belong: Desire for interpersonal attachments as a fundamental human motivation (Aidiyet İhtiyacı: Kişilerarası Bağlantılar İçin Arzu Temel Bir İnsan Motivasyonu). Psychological Bulletin, 117(3), 497-529.
  25. Damasio, A. R. (1999). The Feeling of What Happens: Body and Emotion in the Making of Consciousness (Olanların Hissi: Bilinç Oluşumunda Beden ve Duygu). Harcourt Brace.
  26. Pinker, S. (1994). The Language Instinct: How the Mind Creates Language (Dil İçgüdüsü: Zihin Dili Nasıl Yaratır). William Morrow and Company.
  27. Nelson, C. A., & Bloom, F. E. (1997). Child development and neuroscience (Çocuk Gelişimi ve Nörobilim). Child Development, 68(5), 970-987.